Kendin Olmak İçin -1 Kendin Olmak İçin, Hata Yapmalısın Kimden söz ettiğimi hepiniz anladınız. Kutsal kitaplarda anlatılan Hz Âdemin dünyaya gelişi ve bütün insanlığın kendini keşfi için çıktığı yolculuğu anlatıyor. Yaratıcı insanın kendini keşfe çıkmasının yolunun hatalardan geçtiğini biliyor. Ancak insanların çoğu bunu bilmiyor. Kendinin bulmanın ve keşfetmenin yolu hata yapmaktan sonra doğru yapmaktan ve bu döngünün son nefese kadar sürmesinden geçiyor. Bu başarabilen insanların sayısı çok az. Bilim adamları, filozoflar, sanatkârlar, âlimler, düşünmeyi bilenler, evreni ve insanı okuyabilenler başarmışlar. Kendini keşfetmenin önündeki engeller nelerdir ve bu engelleri insan nasıl aşmalı ki kendine ulaşabilsin? 1. Kişisel duygu, düşünce ve davranışlar İnsan içinde bulunduğu sosyal grubun (aile, köy, mahalle, ilçe, il, ülke, dünya) etkisi ile biçim alır. 0 ile 16 yaş arasındaki bu duygusal, düşünsel, davranış beslemesi kişinin kararlarında çoğu zaman etkili olmuştur. Ergenlik ile beraber (13-23 yaş) insan özgür olmanın peşine düşer. Daha doğrusu ilk insan gibi hata yapmak ve kendini keşfetmek ister. İşte tam bu durumda aile, okul, çevre bu duruma engel olmak için bütün güçleriyle çalışır. İnsan bu engelleri aşabildiği ölçüde özgürleşir. Özgürleşirken sorumluluklarının da farkına varır. Bilgeliğin ilk acemi dönemidir. Bu dönemde okuyan, araştıran, düşünen, mücadele eden, sorgulayan, risk alan insan yola çıkmıştır. Bu yolculuk her zaman çile ile doludur. Bu dönem erkeklik ve kadınlık hormonlar ile mücadele ederken, aynı zamanda içinde bulunduğu toplumun yazılı ve yazılı olmayan çoğunun insanın gelişmesine engel olan kuralları ile de baş etmesi gerekecek. Kolay değildir insanın acemi bilgelik dönemleri. Ya bu acemi dönemi atlatıp keşif yolculuğuna devam edecek, ya da toplumun çoğunluğu gibi onlara benzeyecek ve hiçbir duygu, düşünce ve davranış keşfetmeden mutsuz, başarısız, heyecansız, esersiz iz bırakmadan koskoca bir ömrü heder edip şikayet ede ede ölüp gidecektir. Bu dönem insan hayatının en kritik ikinci dönemidir. Bu dönem de insan iyi-kötü, güzel-çirken, başarı-başarısızlık, keşif-sıradanlık, olumlu-olumsuz, pozitif-negatif, inanç-inançsızlık her şeyi yaşar, fark eder ve karar verir. Kimlik kazanır kâşif mi olacağım yoksa sıradan biri olarak mı kalmayı seçiyorum? İşte insan hayatının kavşaklarından biridir bu dönem. Bu dönemde insanın yanında kâşif ailesi ve kaşif öğretmenleri, arkadaşları varsa işi biraz daha kolaydır. Ancak yalnız bir kâşif ise işte o zaman hayat onun için hem zor ama aynı zamanda daha büyük keşiflerin anahtarları da elindedir. Bu dönem de dikkat edilmesi gereken en önemli konu hazlardır. Düşünsel, duygusal, ruhsal ve bedensel hazlar. Bu dönem bedensel (yemek, içmek, cinsellik, mal, mülk, para, ünlü olmak vb) hazların peşine takılan insan eğer bunlardan kurtulabilirse çok büyük bir sıçrama yaparak düşünsel, duygusal ve ruhsal keşifler ile yoluna devam edebilir. Aksi durumda sadece yer içer, eğlenir, uyur, birkaç kg gübre üreterek ömrünü bitirir. Bedensel hazları hayatta kalacak kadar kullanıp bütün dikkat ve enerjisini düşünsel, duygusal, ruhsal hazlara yönlendirebilenler hazlar üstü hazların yaşanabileceği uzun bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk ile hem kendini hem diğer insanları keşif başlar. Olay ve olguların farkındalığı sürekli gelişir, artar, bütün parçalar yavaş yavaş bir araya gelmeye başlar. İnsanın kendine has yetenekleri tohum olarak toprağa düşmüş ve filiz vermeye başlamıştır. Bu gelişme son nefese kadar devam eder. Bu hayat bütün insanlığa katkı sağlar. Bu hayat iyi ki ilk insan ilk hatayı yapmış, iyi ki bende ilk hatayı yapmayı seçtim. Dedirtecek. İnsan olmanın farkındalığı ile yaşayacak, yaşamaya devam edecek. Bu hayatı ile insan olmak isteyenlere ilham verecek. İnsanın var olmasının temel nedenin kendini keşif, insanları keşif olduğunun bilincinin tohumlarını bütün duygulara, düşüncelere, ruhlara fısıldayacaktır. Ali DOLGUNYÜREK
Online Psikolojik Destek Hattı : +90 544 724 36 50 |
2934 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |